CANLI ÖLÜM!!!
Kuytu bir yalnızlık arifesinde düşen bir çığ tanesi kadar can acıtıyor sensiz oluşum.Yemyeşil bir ormanın sapsarı ve kup kuru oluşu gibi cansızım artık...
Hüzünlü bir yağmur eşliğinde dolanıyorum gecenin ıssızlığında,bir bir kolumda yitirip ardımda bıraktıklarım,diğer kolumda ise yarım kalmış hikayelerim;yürüyoruz yağmur ve hayal kırıklıkları eşliğinde sahilde kimsesizce...
Korkuların tir tir titrediği ayaz bir gecede dalıyorum yaşanılan ve yarıda kalan bütün hikayelere,daldıkça bütün gücümü yitiriyorum çaresizce.Düşünüyorum da; neden her günün akşamı aklıma sadece yalnızlık,hüzün ve hayal kırıklıkları geliyor diye?Ne kadar düşünsem de bir şeyin değişmeyeceğini anlıyorum en sonunda ve geleceğe umutla bakmaya çalışıyorum.Ben umutla baktıkça umutsuzluklar daha çok sarıyor dört bir yanımı ve sonuç yine aynı,yani hüsran...
Esaret ve bedel dolu bir ömür yaşamak ölüme meydan okumak gibidir bazen.Yaşadıkça daha çok ölürsün,yaşadıkça daha çok duygusal işkence çekersin,yaşadıkça daha çok göz yaşı dökersin.Yaşanılan her hayal kırıklığından sonra gözyaşlarınla ömrünü yıkamaya,temizlemeye çalışırsın yinede olmaz,çünkü artık kirli ve ölüsün...
Kaybolmuşluğun esaretidir yalnızlık,yaşanmışlıkların bedelidir hüzünler ve ölümün en çaresiz halidir hayal kırıklıkları...
Yorumlar
Yorum Gönder